Savaş KÖKSAL

DENEMELERİM

1. İnsanlık ve mutluluk üzerine.

2. Evlilik üzerine

3. İkramda insan analizi

 

GERMİLİ SÖZLÜĞÜ

(GERMİLİ AĞZI)

 

    

Hazırlayan/Derleyen: Savaş Köksal

 

 

 

 

 


İÇİNDEKİLER

 

 

 

 

 

Sayfa Numarası

 

İÇİNDEKİLER

1

 

ÖNSÖZ

2

1.

GERMİLİ TARİHÇESİ

3

2.

GERMİLİ’YE KOMŞU KÖYLER

4

3.

GERMİLİ HARİTASI

5

4.

BAĞ, BAHÇE VE MINTIKA İSİMLERİ

6

5,

GERMİLİ AĞZI

7

6.

SÖZLÜK

8-27

7

FOTOĞRAFLAR

28-31

8

KAYNAKLAR

32

9

EK:1 TABLO

33

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ÖNSÖZ

 

 

 

 

Değerli Hemşerilerim,

Hepinizi saygı ile selamlıyorum. Bu kitapçıkta yazılanları okurken geçmişle ilgili hatıralarınız gözünüzün önüne gelecektir. Unuttuğunuz kelimeler ve yöre isimlerini tekrar hatırlayarak tebessüm edeceksiniz. Benim yaşadığım dönemde en çok keçi, koyun olan evlerden biri bizimdi. Çobanlık nöbetimiz çok olduğundan, Rahmetli Çoban Mısdafa’dan sonra (Mustafa Doğangür) en çok çobanlık yapanlardan biri olduğumdan köyümüzün meralarını çok dolaştım. Taşını, toprağını özlüyorum.

Bu çalışmada birçok eksikler ve yanlışlar bulacağınızdan eminim. Bunun için affınıza sığınıyorum.

Yakın çevremizdeki, başta Çemişgezek olmak üzere Kemaliye, Ağın, Pertek için yapılan yöresel kelimelerle ilgili çalışmaları inceledim. Buna kendi hatırlayıp bir kenara yazdığım unutulmaya yüz tutmuş kelime ve deyimleri de ilave ederek gelecekteki kuşaklara bir armağan bırakmak istedim. Aksi takdirde ileriki zamanlarda unutulacağından dolayı endişeliyim.

Bu vesile ile köyümüzde ahrete intikal eden tüm yakınlarımızı rahmetle anıyorum, yaşayanlara sağlıklı uzun ömürler diliyorum.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1.

GERMİLİ TARİHÇESİ

 

 

Eski adı Garmiri’dir. Ermenice “Kızıllı” anlamına gelmektedir. Daha sonra Germiri ve sonunda Germili adını almıştır. 20. Yüzyıl başında kısmen Ermeni yerleşimi. Günümüzde ise Sunni Türk yerleşimidir.Germili , Gedikler nahiyesi merkezi idi. 1894 Mamuretülaziz Salnamesinde 29 Ermeni ve 140 Müslüman nüfus görünür.  Halen "Karakeçili Türkmen" olduklarına inanılmaktadır.

 

Günümüz yerleşiminden 1530 yılı kayıtlarında , "Germiri" adıyla Çemişgezek sancağının Belde nahiyesine bağlı bir köy olarak bahsedilmektedir.  Köyde 1518 yılında 21, 1541 yılında 37 ve 1566 yılında 58 hane olmak üzere sadece Gayrimüslim nüfus yaşamaktaydı.  1691 Cizye Defterinde de (Gayri müslümlerin yer aldığı vergi defteri), Çemişgezek kazasında Gayrimüslimlerin (Ermeni) yaşadığı köyler arasında "Germiri" köyü de yer almaktaydı.  1835 yılı nüfus sayımında da "Germiri" adıyla yer alan Sinse nahiyesine bağlı köyde; 23 hanede olmak üzere 81 Gayrimüslim erkek nüfus, 41 hanede de 148 Müslüman erkek nüfus yaşamaktaydı. 1897 yılında "Germili" nahiyesinin merkez köyü olarak görülen yerleşim, Cumhuriyet döneminde de bu konumunu sürdürmüş olup adı da 1960 yılında Gedikler olarak değiştirilmiştir. Köyde; 1894/1895 yılında Ermeniler'e, 1896/1897 yılında da Müslümanlar'a hizmet veren ilkokul bulunmaktaydı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

2.

GERMİLİ’YE KOMŞU KÖYLER

 

Köyün Yeni Adı:

Köyün Eski Adı :

Anlamı :

Gedikler

Germili /Garmıri

Kızıllı

Ergenler

Sassöllü

 

Alakuş

Mamsa

 

Varlıkonak

Sisne

 

Güneybaşı

Setirge

Erkek  ismi

Yukarı Demirbük

Türk Vartenik

Güllük

Keçeli

Tödge

 

Cebe

Pazapun

Şahin Yuvası

Gülbahçe

Dimili

Zazaça, Aşiret

Erkalkan

Sığnek

Kara Manastır

Gemici

Miyadun

Keban baraj gölü altında kaldı.

Cihangir

Ulaklı, Gızı

 

Doğanalan

Hemmeşe

 

Ekindere

Rabat, İrabat

Keban baraj gölü altında kaldı.

Mezire

Bileç

 

Aşağı Demirbük

Aşağı Vartenik

 

Yünbüken

Kermisi

Kayserili, Kapadokyalı

İncesu

Göhre

 

Savuk

 

Keban baraj gölü altında kaldı.

Gemici

 

Keban baraj gölü altında kaldı.

Çakırtaş

Maşger

Çürükkale

 

 Keban Barajı’nın su tutmasından önce Çemişgezek’te toplam 51 köy muhtarlığı varken, bu köylerden 14’ü tamamen 12’si ise kısmen su altında kalmıştır. Zamanla göçlerin de tesiri ile bir kısım köyler tüzel kişiliğini kaybetmiştir. 2020 yılı itibarıyla merkeze bağlı 34 köy bulunmaktadır.

3.

GERMİLİ HARİTASI

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

4.

ÇEŞME, GÖZE, BAĞ, BAHÇE VE MINTIKA İSİMLERİ

 

 

ÇEŞMELER  ve GÖZELER

Caminin Çeşmesi

Paşanın Çeşmesi

Ete Çeşme

Aşağı Çeşme

Yukarı Çeşme

Garmiyet

Takmusak

Çüt Gözler

Sızan

Tandır Gölü

Çirton

Tükenin dere

Kanlu dere

 

BAĞ, BAHÇE VE TARLA ADLARI

Abilik bahçeleri

 Poser,

 Poyik,

 Hatiçer,

Takmusak,

Hacıhüsenin bağı,

Canizer

Tevut

Kara yazı

Ağabağları

Karadaş

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

5.

GERMİLİ AĞZI

 

 

GERMİLİ AĞZI

Elâzığ, Çemişgezek, Gedikler yörelerindeki telaffuzlarda genellikle -yor eki atılır.

Ne ediyorsun?    à   Nedisin?

Ne yapıyorsun?  à   Napisin?

 

·         1. tekilde (ben) kelimenin sonuna -im eki getirilir. Örneğin: Gid -(i)yor -um kelimesinde -yor eki atılarak 'Gidim' şeklinde telafuz edilir.

·         2. tekilde (sen) kelimenin sonuna -isin eki getirilir. Örneğin: Gid -(i)yor -sun kelimesinde -yor eki atılarak 'Gidisin' şeklinde telafuz edilir.

·         3. tekilde (o) kelimenin sonuna -i eki getirilir. Örneğin: Gid -(i)yor kelimesinde -yor eki atılarak 'Gidi' şeklinde telafuz edilir.

·         1. çoğulda (biz) kelimenin sonuna -ik eki getirilir. Örneğin: Gid -(i)yor -uz kelimesinde -yor eki atılarak 'Gidik' şeklinde telafuz edilir.

·         2. çoğulda (siz) kelimenin sonuna -isiz eki getirilir. Örneğin: Gid -(i)yor -sun -uz kelimesinde -yor eki atılarak 'Gidisiz' şeklinde telafuz edilir.

·         3. çoğulda (onlar) kelimenin sonuna -iler eki getirilir. Örneğin: Gid -(i)yor -lar kelimesinde -yor eki atılarak 'Gidiler' şeklinde telafuz edilir.

Kelimelerin çoğunda Çemişgezek’te 'k' harfi değiştirilerek 'g' şeklinde telaffuz edilir. Germili de ise g harfi yumuşatılarak ğ ye yakın bir biçimde telafuz edilir.

Kelime

Çemişgezek/Elazığ

Germili

Kapı     à

Gapı    à

Ğapu

Kaldır  à

Galdır à

Ğaldır

 

 

 

Kelimelerin çoğunda Çemişgezek’te 'k' harfi değiştirilerek 'g' şeklinde telaffuz edilir. Germili de ise g harfi yumuşatılarak ğ ye yakın bir biçimde telaffuz edilir.

Ayrıca Germili yöresinde “h” harfi kelimenin başında ise bu kelimelerin bazıları “ğ” olarak telaffuz edilir.

Ham  à ğam, hısım à ğısım, hendek à ğandek vs.

 

 

 

 

6.

SÖZLÜK

 

 

Sözcük

Anlamı

 

accuk

Az. Azıcık.

 

adam ağullu

Gerektiği kadar, yeterince.

 

adın ne reşit, en söyle sen eşit

Karşısındakini dinlemeyen, hep kendisi konuşan.

 

ağartu

Süt ve süt ürünleri.

 

ağbin

Hayvan gübresi.

 

ağlayam seni

Küçük görmek, aşağılamak.

 

ağu

Zehir.

 

aha

İşte.

 

ahor sekisi

Kışın soğuklarda hayvanların sıcaklığından faydalanmak için ahıra bir metre yükseğe yapılan, içinde ocak vs. bulunan yaşam alanı.

Yattığı ağor sekisi, söylediği İstanbul türküsü.

 

ahıri

Sonunda. Ahıri edeceğin belliydi: Sonunda bunu da yaptın.

 

ahiretlik

Ahiret kardeşi. Kardeş olmadığı halde kardeş gibi sevilen kişi.

 

aktarmak

Altını üstüne getirmek. Ürünü havalandırarak kolay kurumasını sağlamak.

 

alaf

Kışlık hayvan yemi.

 

aluça

Erik

 

amböle

Aha böyle.

 

analık

Üvey anne.

 

anuk

Kırsalda yetişen hoş kokulu bitki, nane yerine baharat olarak kullanılırdı.

 

arısdak

Tavan.  Arısdakda üzüm var.

 

arkalamak

Sırtına almak

 

aşgere

Gizlemeden.

 

aygır

Erkek at

 

baboş

Yiğit, delikanlı çocuk ve gençlere sevgi ifade eden hitap şekli.

 

babuç

Ayakkabı.

 

badenç

Yabani fasülye.

 

Baran / maşara

Sebze ekimi yapmak için düzenlenmiş uzunca bölüm.

 

barğ

Ev. Evi barğı terk etmek.

 

basdığ

Pestil.

 

başyoğoru

Başı yukarıya doğru.

 

batman

Ağırlık ölçüsü.

 

bayram ekmeğiyle köpek tavlanmaz

Kısa süreli ekonomik rahatlamalardan dolayı havalara girmemek lazımdır.

 

becit

Önemli.

 

ben ağa sen ağa inekleri kim sağa

Herkes kenara çekilirse işleri kim yapacak?

 

beşşik

Hayvanın alnının ortasındaki beyaz kısım.

 

bıdık

Üzüm tanesi.

 

bıtırak

Bulaşkan dikenleri olan ot veya bu otun dikenli kısmı.

 

bızdik

Ucu sivri.

 

bızig

Küçük çiş.

 

bi çimdik

İki parmak ucuyla alınacak kadar

 

bibi

Hala.

 

bir kırtik

Az, azıcık.

 

biz

Sert deriye iğnenin girmesi için yol açan ucu sivri alet.

 

bizenk

Bir tür siyah ve büyük arı.

 

bocik

Böcek.

 

bokuna tekme atmak

Gereksiz yere kendi kendine kızan kişi.

 

boynoz kulağı geçer

Azimle çalışanlar ustalarından daha iyi iş çıkarır.

 

boyun devrüle

İntizar.

 

boyunduruk

Çift süren öküzlerin boynuna takılarak bir arada tutmak için yapılmış gereç.

 

bozo

Sarışın erkek çocuk.

 

bögelek

Bir çeşit sinek, büyükbaş hayvanın kıçına konarak  rahatsız eder, sağa sola kaçmasını sağlar. Bögelek tuttu: Sağa sola koşturan hiper aktif çocuklara söylenir.

 

bubuk

Gonca gül.

 

budak

Ağaç dallarının uç kısımları.

 

bulaşmak

Muhatap olmak, rahatsız etmek

 

burçağ

Ateşi tutuşturmak için kullanılan ot.

 

can evin yığıla

Beddua.

 

canavar

Kurt.

 

canına daralanmak

Çok rahatsız etmek.

 

cartayı çekmek

Ölmek

 

cehennemin dibine git

Kızarak göndermek.

 

cello cillo

İt, kopuk.

 

ceremesini çekmek

Oluşan zararı karşılamak.

 

ceyranda kalmak

Rüzgar almak.

 

cezelemek

Zedelemek.

 

cıbıl

Fakir

 

cıkkırik

Kapı tokmağı.

 

cıncık

Cam. Cıncık gibi : Çok temiz.

 

cıngırik :

Koyunların boynuna takılan zil.

 

cıngızlık yapmak

Hile yapmak.

 

cırcır

Fermuar

 

cırtlamak

Tavukların/ kuşların çiş yapması. Cırdını çıkarmak: Üzerine ağırlığını vererek sıkıştırmak.

 

cıs cıbıldağ

Çırıl çıplak.

 

cızlavet

Kara lastik ayakkabı.

 

cibilliyet

Geçmişten gelen genler.

 

cirim cayrak olmak

Kumaşın param parça olması.

 

cucu

Tandırda yapılan cevizli ekmek.

 

cücük

Civciv.  Tavuğun cücüğünü güzin sayarlar.

 

çaggala

Çağala.

 

çağa

Küçük çocuk.

 

çakçaku

Çekirge.

 

çakuç

Çekiç.

 

çaldırak bağlamak

Hayvanların kıçında dışkılarının kuruyarak kıllarından sarkması.

 

çallamak

Bahçenin etrafına çalı ile çit yapmak.

 

çaput

Bez parçası.

 

çapuk çalmak

El çırpmak.

 

çarğ

Önceden köylerde banyo yapılan yer.

 

çarpu / çarpulamak

Sulandırılarak bez ile duvarlara sürülen bir tür yöresel kireç.

 

çatal

Çalı kesme ve çallama işlerinde kullanılan hacet. Hacet işler el övünür, talih işler kul övünür.

 

çatlamağ

Tuvaletini yapmak.

 

çatlamayasın

Kız çocukları severken kullanılan kelimelerden biri.

 

çatma

Eşekle ya da katırla yük taşımak için yapılmış ahşap iki sandık.

 

çebiç

Bir yaşında dişi oğlak.

 

çec

Posa, tahıl yığını. Elmanın çeci. Arpa buğday çec olur.

 

çekişmek

Kavga etmek.

 

çelem

Turp.

 

çemçe

Kepçe

 

çemiç

Kuru üzüm.

 

çemkürme

Kırıcı konuşma, güzel konuş.

 

çeper

Bahçe sınırlarındaki dikenli çit.

 

çevürme

Etrafı çevrilmiş sulu bahçe.

 

çığın

Açılmamış bohça.

 

çığır

Karda açılan yol.

 

çırton

Suyun yüksekten akması, küçük şelale.

 

çıtma

Hayvan tekmesi.

 

çifte atmak

Binek hayvanın iki arka ayağını biden kaldırarak vurması. Bu harekete argoda “göt atmak” da denir.

 

çiğit

Meyve çekirdeği.

 

çimmek

Banyo yapmak.

 

çir

Hoşaflık kaysı kurusu.

 

çirpi

Ateşi tutuşturmak için kullanılan ince ağaç dalları.

 

çirpoz

Yeni çimlenmiş ekin.

 

ço

Eşeğe yürü talimatı vermek.

 

çökmek

Yaşlanıp her işi yapamamak.

 

dağum

Yabani ağaç ve kırmızı küçük yuvarlak meyvesi.

 

dalda

Gölge, kuytu.

 

darlık

Ekonomik sıkıntılı zamanlar.

 

davar

Küçük baş hayvan topluluğu.

 

dayak

Düşmesini engellemek için ağaçla yapılan destek.

 

değirmi

Yuvarlak.

 

dehre

Ağaçların dallarını kesmek, sağ etmek için kullanılan alet.

 

demee

Yaa, öyle mi?

 

derya

Çok.

 

devirsi gün

Ertesi gün.

 

deyeza

Teyze.

 

deyin

Sincap.

 

dinim imanım gevredi

Çok yoruldum.

 

dirsek çürütmek

Okulda okumak.

 

doğmamış çocuğa don biçilmez

Kesin bir durum söz konusu değilken hayellere dalmaya gerek yoktur.

 

doğnik

Örkenin (kalın kıl ip) ucuna bağlanan eşeğe yük yüklemeyi kolaylaştıran ağaçtan çengel. Geldi geldi doğnige dayandı: Yeter artık tahammülüm kalmadı.

 

dolak

Atkı.

 

dolama

İltihaplı yara.

 

dolanger

Bir tür bayram tatlısı. Önce ceviz baklavalık yufka arasına koyulup buruşturulup burularak tepsiye dizilir. Fırınlandıktan sonra şerbeti verilir.

 

döşşek

Yerde oturmak için yapılmış minder. Örti- döşşek yatmak. Hastalanmak.

 

düge

Henüz doğum yapmamış inek.

 

dürzi

Genellikle yaramaz çocuklara/erkeklere denir.

 

düzüm

Sıra, dizi. Bir düzüm patlıcan kofiği : Bir dizi kurutulmuş dolmalık patlıcan.

 

ecür

Küçük kavun.

 

egir

Propolis, arı boku.

 

egiş

Ateş küreği.

 

elcek

Orakla buğday/arpa biçerken desteyi büyütmek için parmaklara takılan gereç.

 

elegardi

Bulgurun incesi.

 

elekci

Çingene.

 

Elif ana

Köyün ergenlik çağına yeni gelmiş kız çocukları bir araya gelerek yemek yaparlar. Yapılacak yemeğe göre sen şunu getir sen bunu diye malzemeler bölüştürülür. Bu durumun oldukça gizli tutulmasının sebebi oğlanların buraya baskın yaparak pişirilen yemekleri aşırmak istemeleridir. Ben bir defasında Zirgil’in evi dediğimiz kimsenin oturmadığı boş evde yaptıklarına şahit oldum.

 

ellin körü

Beddua.

 

elöpen

kertenkele

 

Emele gelmek

Büyüyüp gelişmek.

 

emmi

Amca.

 

 

emmim dayım, hepsinden aldım payım

 

Hiç kimseden fayda yok.

 

enteri

Kadın elbisesi.

 

enük

Köpek yavrusu.

 

ergişi

Yetişkin erkek.

 

erinmek

Üşenmek.

 

erük

Kaysı.

 

erzingeç

Tek öküzü olanların çift sürebilmek için başka bir tek öküzü olanla ortaklık yapması. “öküz öldü ortaklık bozuldu” sözü buradan gelir.

 

esgüetek

Kadın

 

essağ mı?

Doğru mu?

 

Eşe

Ayşe.

 

eşgere

Açıkca.

 

eşgi

Hamuru tekrardan mayalamak için ayrılan hamur parçası. Eşgilemek: Hamura maya katmak.

 

eşşeğin böyüğü ahırda

İşin en önemli kısmı daha yapılmadı.

 

ey

Efendim. Uzaktan çağırana verilen cevap.

 

eylenmek

Yavaşlamak.

 

eze

Teyze.

 

fellemek

Fırlatmak.

 

Feyzo’nun boğazı doldu

Töğde tarafından yağış bulutları geliyor.

 

fıncik

Hayvan tekmesi.

 

fırfırik

Fırıldak.

 

fışdiklemek

Kışkırtmak.

 

fitlemek

Kışkırtmak.

 

gadan alam

Dua. Dertlerin, hastalıkların bana geçsin.

Çok yaşa, gadan belan ğara daşa, altunun ölçekden daşa.

 

gakgo

Kardeş, erkeğe seslenme

 

gavar

Bahçe sulamak için su yolu. Gavarı kendine bağlamak: Komşunun bahçesine giden suyu kendi bahçesine çevirmek.

 

gayğana

Çırpılmış yumurta ve un karışımından yağda kızartılarak yapılmış yiyecek.

 

gazel

Sonbaharda dökülüp kuruyan ağaç yaprakları.

 

gebermek

Sevilmeyen hayvanın ya da insanın ölmesi.

 

gedük

Kar yağınca geçilmesi zor, yüksek yer.

 

gıdik

Keçi yavrusu.

 

gıkgılig / gıngılig

Ağacın, minarenin vs. en yüksek noktası

 

gıldırik

Yuvarlak. Gıldırik köfte.

 

gılik

Keçi / koyun boku.

 

gındırlanmak

Yuvarlanmak. Bastığım taş uçurumdan aşağı gındırlandı.

 

gıragıra

Göçmen kuş cinsi.

 

gırıldamak

Guruldamak. Karnım gırıldadı, acıktım anlamında.

 

gıristik

Ev yapımı mum.

 

gırmitiklü

Düz olmayan, üzerinde çıkıntıları olan. (Örnek: Gırmitiklü değnek.)

 

gırnata

Klarnet.

 

gızmak

Isırmak.

 

glorik

Yuvarlak, küre şeklimde. Glorik köfte.

 

gocik

Mont.

 

goldoş

Büyük kertenkele, bukelamun.

 

goştik

İçine döğme konulan pestil.

 

göbek

Mantar.

 

gögerçin

Güvercin.

 

görecek

Başa gelen olumsuz olaylar.

 

göze

Kaynak suyunun ilk çıktığı yer.

 

güççük

Küçük.

 

ğağ

Elma, armut kurusu. Yabancı, el.

 

ğır ğışik oldu

Kırılıp paramparça oldu.

 

ğırnik

Sümük.

 

ğışik

Kurumuş ağaç yaprağı.

 

ğızmekar

Hizmetçi.

 

halo

Erkeklere seslenirken söylenir. (Hala oğlu ).

 

han

Mola yeri

 

harığ

Sebze ekmek ya da su geçirmek için hazırlanmış yer.

 

Hatıl

Taş ve kerpiç duvarların düzgün ve sağlam olması için arasına koyulan ağaç kısımlar.

 

haydi ğağın öğlen oldu

Güneşin doğduğu saatler.

 

hedik

Haşlanmış buğday yada kara batmayı önleyen ayakkabı.

 

herg

Sürülmüş ekilmemiş tarla.

 

herslenmek

Kızmak.

 

hevenk

İpe bağlanarak duvar ya da tavana asılan bir grup kışlık üzüm. Üzümler salkım halinde düzgün dursun diye ipe bağlı söğüt daları ile ustaca ayrılarak kurumaya bırakılır. Bu üzümlerin bir miktar suyu çekilse de tam kurumaz ama çok tatlı ve  lezzetli olurlar. Asılan hevenklerde genellikle kabuğu kalın cinslerden Amasya türü beyaz üzüm, kırmızı üzüm ve karga burnu denen siyah üzüm cinsleri kullanılır. Ağır bir misafir geldiğinde ya da hasta ziyaretinde çıkarılır.

 

heybe

Binek hayvanların sırtına koyulan iki tarafı torbalı kıldan ya da yünden yapılmış her türlü eşyanın taşındığı bagaj, terki.

 

hımik

Burnundan, genizden konuşan.

 

hınç

Öfke.

 

Hır çıkarmak

Kavga istemek.

 

hon

Tarladaki ekinin mola verilene kadar biçilecek olan kısmı. Honcu başı : Honu bütün tarladan ayıran baştaki kişi.

 

horanta etmek

Laflamak

 

horata etmek

Laflamak

 

horozoğlu işi

Baştan savma yapılan iş.

 

ğotik

Çocukların ısrarla çağırmalarından usanan annenin ne var anlamında verdiği cevap.

 

ig

Kıldan ya da yünden ip yapılırken kullanılan alet.

 

iki lafın belini kırmak

Sohbet etmek.

 

irahan

Reyhan.

 

İsdemedüğün ğader var

Çok var.

 

işlek

Kalabalık.

 

işlik

Yakasız gömlek.

 

jiji

Ağustos böceği.

 

jojik

Ağuz sütünün kesilmesiyle meydana gelen delikli lor.

 

kaça patlarsa patlasın

Neye mal olursa olsun.

 

kalbur

İri delikli elek.

 

kalik

Ayakkabı.

 

kaltak

Kadını kötülemek için kullanılır.

 

kancığ

Dişi.

 

kara yere gelesin

Anne çocuğu defalarca çağırmasına rağmen sokaktaki oyundan gelmiyor. Sonunda anne ben geldim diyince Annenin verdiği cevap “kara yere gelesin”.

 

karaba

Ev. Gir karabana adamın başını belaya sokma! Evine git yoksa fena olur.

 

karaltu

Belli belirsiz, gölge.

 

karar

Büyük kıl çuval.

 

karığ

Su yolu.

 

karnağırsi

Karın ağrısı, çocuklara terslemek için söylenir.

 

karşı geçe

Karşı taraf. Karasu nehrinin karşısında kalan Erzincan/Kemaliye köyleri için kullanılır.

 

katma

Çuvalın ağzının dikildiği kalınca ip.

 

kayış

Kemer.

 

kehellemek

Azalmak. Başımın ağrısı biraz kehelledi.

 

kejgere

İki kişinin kollarından tutarak yük taşıdığı tahtadan inşaat gereci.

 

kendinden töremiş

Kendiliğinden olmuş. Örneğin meyvenin kurdu.

 

kenger

Yemeği ve sakızı olan dikenli bir bitki.

 

keran

Kalın ağaç.

 

kerme

Hayvan dışkılarının bir araya gelerek kendiliğinden kurumuş hali

 

kertik

çıkıntı

 

kes

Kırsal alandaki kuru dikenlerin kışın hayvanlara verilmek üzere toplanması.

 

kese

Kestirme yol.

 

kesim

Tarafların şartlarda anlaşması.

 

kesmek

Arkasından olumsuz konuşmak.

 

kesmik

İri saman.

 

kessek

Islanıp kuruyan toprak parçası. Tarlanın her yeri kessek olmuş.

 

kığ

Çocuklara hitaben orası kötü mikroplu dokunma anlamında.

 

kındik

Çenenin alt kısmı.

 

kırçillü

Saçaklı.

 

kırgın

Hasta, ya da hastalanmak üzere.

 

kırzig

Kökü soyularak yenen bir kır bitkisi.

 

kırtik

Çok küçük bir parça.

 

kısga

Ekmek için küçük soğan.

 

kış

Tavukları kovmak. Tavuğuna kış mı dedük.

 

kısrak

Dişi at

 

kıtıriklü

Kenarları girintili çıkıntılı.

Kıtıriklü fesi var, ne mubarek sesi var.

Abdessiz ezan okur, nikahsız karısı var.

 

 

kızıl kıyamet koparmak

Çok tepki vermek.

 

kızzıl kurt

.At ve eşeklerin Kalın bağırsaklarında oluşan kan emici kırmızı kurt. Anne veya ablanın iyice kızınca çocuğun çağırmalarına verdiği cevap.

 

kile

Buğday/arpa ölçüsü.

 

kile

Buğday/arpa ölçüsü.

 

kisek

Odanın damını tutan kurutulmuş, temizlenmiş kavak ağaç.

 

kofik

İçi oyularak kurutulmuş patlıcan, biber.

 

kokol

Yaşlı ağacın ortasında oluşan boşluk.

 

kolan

Palanı binek hayvana bağlamak için kullanılan yassı ve kalınca ip.

 

kollik

Boynuzu olmayan keçi.

 

kom / koz

Keçi, koyun ahırı.

 

konç

Çorabın ökçeye gelen yeri.

 

konça

 Yufka açarken veya yemek yerken kullanılan kısa ayaklı tahta.

 

kopuç

Yıkarken çamaşırı dövme tahtası.

 

kor mu sokmuş

Sağlıklı, hasta masta değil.

 

kortik

Çukur.

Bahcada su kortigi, içinde sabun kırtigi

Ğaynanami sorarsaz,yedi köyün sürtügi

 

 

kos

Kapıyı içeriden sağlamlaştıran ahşap destek.

 

kozik

Doğada kendiliğinden yetişen küçük armut.

 

köprüden geçerken göt göte değmiş

Uzaktan akrabamız olur.

 

kör pencire

Pencere boyutunda, gömme dolap.

 

köynek

Atlet.

 

kudurum

Kötürüm, felç olmuş.

 

kulak tozu

Kulağın arka kısmı.

 

kullik

Bere.

 

kundak

Bir yaşına kadar küçük çocukların sarmalanması, bebek bezi. Höllük elemek: Kundaktaki külle karışık toprağı temizleyip havalandırmak.

 

Kunnamak / kuzlamak

Hayvanın doğurması.

 

kurik

Eşek sıpası.

 

kurik

Eşek sıpası.

 

kuru kuru gadan alam

Hiçbir faydan dokunmadı, sadece laf.

 

kurut

Kurutulmuş çökelek

 

kuşluk vakti

Sabah güneşin doğduğu saatler.

 

kuşmat

Yemlik otu.

 

kutik

Büyümemiş köpek.

 

külbe

Çapa aleti.

 

küncü

Susam.

 

küte

Acur.

 

lec

Münakaşa.

 

loğ

Toprak dam akmasın diye toprağı sıkıştıran silindirik taş.

 

lolliğin (boddiğin) ağzıma ola

Erkek çocuk severken.

 

lollik

İğde.

 

lüllük

Çeşmede suyun aktığı boru. (Keçinin uyuzu suyu çeşmenin lüllüğünden içer.)

 

mahana

Bahane.

 

makat

Sedir.

 

malamat olasın

Prişan oalsın anlamında intizar.

 

malez

Üzüm şırasının pestil yapımına uygun hale getirildiği bulamaç.

 

malyağma

Harmanda düven sürüldükten sonra ortaya toplanan ezilmiş buğday/arpa ile saman karışımı.

 

maraba

Ortakçı.

 

mari

Dişi keklik

 

massa

Çift veya düven sürerken, sürücünün öküzü yönlendirmek yada hızlandırmak için kullandığı 2 m civarında ucu çivili sopa. Sabah güneş bir massa olunca bahçede buluşalım. (Zaman ve mesafe ölçüsü)

 

maşrafa

Metal bardak.

 

mazuk

Meşe palamudu.

 

menceki

Bulgurluk buğday çeşidi.

 

merek

Hayvanlar için kışlık yem konulan depo. İki merek, bir direk?

 

meteris

Avlak.

 

mezire

Merkeze bağlı küçük yerleşim yeri.

 

mığ

Çivi.

 

mığırik/mırğik

Armuttan küçük, kozikden büyük armut.

 

mırığ

Saman tozu.

 

mintan

Gömlek

 

mol

Ağacın yeni çıkmış dalı.

 

mormorik

Böğürtlen.

 

mozik

Topaç. Dananın büyüğü.

 

mukayyet olmak

Gözetmek, sahip çıkmak.

 

neceki

Sürece (neceki canım sağdır=canım sağ olduğu sürece).

 

neçe

Nice. Neçeleri geldi geçti. Nice insanlar buralarda yaşadı.

 

nerede dıngırtı, orada buluntu

Eğlenceyi seven.

 

nezeldi

İnceldi. Parmağımın derisi nezeldi.

 

ohoo

-Tren kalktı mı?

–Ohoo : Kalkalı çok oldu anlamında.

 

oralı olmamak

İlgilenmemek.

 

otu burma yapmak

Derilen otu, orakla bükerek kuruyabilir ve taşınabilir hale getirmek.

 

oynak

Ağıbaşlı değil.

 

oynaş

Eşi dışında sevgili. “Bana oynaş bugün lazım, yarın kocam da gelir.“ Her şeyi zamanında yapmak gerekir.

 

oyun

Hile

 

ögünde ölem

Çocukları severken kullanılan “Senin için gerekirse canımı veririm.” Anlamında kullanılır.

 

ögürmek

Kusamk.

 

ögürsek

Tosun isteyen inek

 

ökcen bu yana

Gidebilirsin.

 

örken

Kıldan yapılmış kalın ip.

 

örkene un sermek

Bahaneler üretmek.

 

palan

Eşek veya katır üzerine bağlanan bir çeşit semer. Genellikle Semer yük yüklemek, palan ise binmek içindir. Eşeğin palanı eşeğe yük olmaz. İnsan kendisi ve yakınları için gösterdiği çabadan gocunmaz anlamında.

 

palaz

Kıldan yapılan kilim.

 

pambuğ

Pamuk.

 

part

Karın, işkembe.

 

patlavuk

Çiçekleri sıkınca patlayan yabani bodur ağaç.

 

pekirtmek

Sağlamlaştırmak.

 

pepe

Ekmek. Genellikle çocuklar bu kelimeyi kullanır.

 

perçin

Çalıdan yapılmış bahçe çiti. Altı perçin, üstü perçin içinde bir şah gögerçin.

 

perper

Semiz otu.

 

peş

Elbisenin etek kısmı. Peşine düşmek: Takip etmek, yanından ayrılmamak.

 

pırçeklü

Havuç.

 

pırırık

Cesaretsiz.

 

pırtik

Paçavra

 

pırtlatmak

Acı bademi haşladıktan sonra ince kabuğundan ayırma eylemi.

 

pısğırmak

Ağzındaki suyu veya tükürüğü aniden etrafa saçmak.

 

pısik

Kedi.

 

pışorik

Bir tür kar yağışı.

 

pışpışlamak

Uyutmak için eliyle bebeğe ufak ufak dokunmak.

 

poççiğinden tutmak

Köşesinden, ucundan tutmak.

 

poğ

Bok.

Yaş poğ, kuru poğ ikiside aynı poğ.

 

porik

Perçem.

 

pormutluk çıkarmak

Oyun bozanlık yapmak.

 

potik

Kısa boylu. Potik ğaşuğ duvara yapuşuğ.

 

pampoz

İlkbaharda kırsalda çıkan nevruz çiçeği.

 

 

pun

 

Kuş yuvası.

Süvük ucu kuş puni

Oldum yarin düşkünü

 Baş açık yalın ayak

Yola düştüm kış günü

 

purnat

Orakla biçilen bir kucak ekin.

 

sabilik

Yassı.

 

sadır

Sebze fidesi.

 

sağ

Küçükbaş hayvanlar için kışlık olarak hazırlanmış yapraklı söğüt ve meşe dalları.

 

sağavel

Bahçe/ahır süpürgesi

 

sal

Düz taş.

 

salağana

Başıboş gezen.

 

sami

Öküzü çift ya da düğen sürmek üzere boyunduruğa bağlamak için kullanılan ağaç kelepçe ve ipi.

 

sap

Derilmiş ekin. Dirgeni iyen sıpa, bi daha gelir mi sapa.

 

sapa

Kestirme olmayan yol.

 

saplu

Büyük kepçe.

 

sarat

İri delikli elek.

 

savuşmak

Uzaklaşıp gitmek.

 

sebi

Zavallı çocuk.

 

segirmek

Koşmak.

 

sehin

Yayvan, büyük bakır kap.

 

sehin

Yayvan, büyük bakır yemek kabı.

 

serik

Deri.

 

sersefil

Perişan

 

sesin yerin altından gele

Beddua

 

seyiplemek

Kendi haline bırakmak, sahiplenmekten vazgeçmek.

 

sıçan

Fare.

 

sıfat

Yüz.

 

sımırdik

Bulgurun en incesi.

 

sırık

Cevizleri / bademleri dökmek için kullanılan uzun sopa. Mecaz: Uzun boylu.

 

sicim

Kalın ip.

 

silme

Ağzına kadar dolu.

 

sini  

Üzerinde yemek yenen büyük tepsi.

 

sitil

Bakır kova.

 

soğaraç

Çorbalara ilave etmek için yağda kavrulmuş soğan ve baharat.

 

sorkun

Sepet yapılan söğüt cinsi.

 

soyğa

Sevilmeyen, istenmeyen. Genellikle zararlı hayvanlar için kullanılır.

 

soyka

Hayvanlara bazen de gereksiz davranışlarda bulunan insanlara hitaben söylenir. Git şuradan deli soyka.

 

sökün etmek

Hep birlikte hareket etmek.

 

sucuk

Üzüm şırasından yapılan bulamaca, ipe dizilmiş ceviz badem içi dizisi birkaç defa batırılıp kurutularak yapılır.

 

surun

Yufka ve yoğurt karışımından yapılan yemek.

 

Suvağ suvamağ

Çarpu adı verilen özel toprak ile duvarları boyamak. Geline duvağ, eve suvağ yağışır.

 

südlügen

Acı bir yabani ot cinsi.

 

südü bozuk

Hayırsız.

 

süvük

Dam saçağı, toprak damın kenarları.

 

süvüngün ucunda bir burma ot

Bilmecenin cevabı: kaş.

 

şekil süpürmek

Sonbaharda dökülen yaprakları küçükbaş hayvanların kışın yemesi için toplmak.

 

şırik

Gözyaşı. Haberi duyunca şıriğini akıttı.

 

şişek

Yavru yapmamış genç koyun.

 

şiv

Üzümü çiğneyip şırasını aldıktan sonra kalan posa.

 

şorik

Salya, sümük.

 

tahtaya teneşüre gelesin

Beddua. (Ölesin anlamında.)

 

tapan

Damdaki karları atmak, harmandaki samanları toplamak için kullanılan alet.

 

tapiklemek

Uyuyakalmak.

 

tavlanmak

Şişmanlamak. Tavlu : Şişman.

 

tehne

Bulaşık bezi.(Çimer çimer kazuğa biner)

 

tekme atmak

Hayvanın tek ayağını kaldırarak vurması. Bakınız: çıtma, fıncik

 

tensüz

Münasebetsiz.

 

tentene

Dantel.

 

terek

Kapaksız, raflı kap-kacak dolabı.

 

teşt

Büyük metal leğen.

 

tevek

Üzüm yaprağı, üzüm ağacı.

 

tıknaz

Şişman.

 

tırige düşmek

İshal olmak.

 

tıs tımbılik

Sevimli şişman.

 

toğli

Genç koyun

 

toprak başıma gele

Kötü haberden sonra çaresiz durum, ben de öleydim anlamında kullanılır.

 

toprak başıma gele

Çaresiz durum, kötü haberden sonra ben de öleydim anlamında söylenir.

 

tosbağa

Kaplumbağa.

 

tuluğ

komple yüzülmüş hayvan derisiyle yapılan, tulum peyniri koymak ya da tereyağı yapmak için kullanılan gereç.

 

tuman

Uzun don.

 

tump

Tarlanın ya da sebzeliğin kenarındaki hafif yüksek yer, sınır.

 

turik

Torba.

 

tüfeng

Tüfek.

 

uçgur/oğcur

Kemer yerine geçen ip.

 

ula

Erkeklere seslenme sözü.

 

uşak

Çocuk. Ben diyim hadımım, sen diyisin oğuldan uşağdan neyin var.

 

uy başıma gelenler

Üzülecek bir haber duyunca söylenir.

 

ürkütmek

Hayvanı korkutmak.

 

üsgek

Yüksek.

 

üsgüre

Büyük bakır tas.

 

üstbaş

Giyecek.

 

vala

Beyaz çarşaf. Dut sallarken dibine açmak, üzerinde pestil yapmak vs. gibi amaçlarla kullanılır.

 

verik

Henüz yumurta yapmamış, büyük civciv.

 

vıcık vıcık

Islak, ele bulaşkan madde.

 

ya sırti ya parti

Ne olacaksa olsun.

 

yal

Köpek için yapılan yemek.

 

yalavuz

Tek başına.

 

Yallah evrek, poççik sığnek, venk küpçü, germeili gemikçi, sasselli sirimci, sinse birinci

tekerleme

 

yağdu

Aydınlık.

 

yampiri yampiri gitmek

Dengesizce yürümek.

 

yaş bok, kuru bok ikisi de aynı bok

Değişen bir şey yok.

 

yattığı ahır sekisi, söylediği İstanbul türküsü

Mevcut durumundan daha zenginmiş gibi davranmak.

 

yazı

Kırsal düz alan.

 

yazma/dülbent

Kadın baş örtüsü

 

yemek gördün mü giriş, dayak gördün mü sıvış

Nerede zararın, nerede karın olduğuna dikkat et.

 

yennik

Ağır değil.

 

yıbrığ

İbrik.

 

yılğın

Derelerde yetişen bodur ağaç cinsi.

 

yosma

Baştan çıkaran kadın.

 

yular

Binek hayvanı kontrol etmek için boynuna bağlayıp bir ucunu elimize aldığımız boyun bağı.

 

yumuz

Omuz.

 

yüklük

Yatak yorgan dolabı.

 

yüzü kara

Utanılacak şey yapmış olan.

 

zarzavat

Sebze ekilen yer.

 

zerik

Sıcaklarda oluşan koyun hastalığı.

 

zıbarmak

Yatmak.

 

zıbartmak

Vurduğu yeri kızartmak.

 

zıkkım ye / zehir zıkkım olsun

O hakkın değildi ama sen yedin.

 

zıkkım, zıkkımlanmak, zıkkımın dibini yemek

Acı, zakkum. Çocukların anne acıktım diye ısrar etmesi üzerine işini bırakamayan annenin bunalınca verdiği cevap.

 

zırgıt

Çayırlarda gece öten bir tür çekirge

 

zırlamak

Eşeğin anırması ya da gereksiz ağlamak.

 

zırro

Deli eşek.

 

zibil

Çöp.

 

zibil gibi

Çok.

 

zidiklenmek

Yemeğin bozulması.

 

ziftlendi

Yemeğini yedi (yemez olsun).

 

zivan

Buğdaya benzeyen tohumları siyah olan bitki.

 

zoğna

Bahçe kapılarının kilitlenen kısmı. Kapı arka kilidi.

 

zöhür

Sahur.

 

zumzuk

Yumruk.

 

zuvağ

Sokak.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

7

FOTOĞRAFLAR

Fotoğraf 1 Hevenk : Üzümleri n kış için saklanması

 

 

e0be6478-7722-4ec6-92f8-9561ef423010.jpeg

Fotoğraf 2 Elcek : Ekin dererken parmaklara takılır.

Fotoğraf 3. Kozik: Yabani armut.

54eb8df0f9dba635711166c9626a5ebf.jpg

Fotoğraf 4 Ot bükme: Karlı kış günlerinde hayvanların yiyeceği için hazırlık.

Fotoğraf 5 Tandır Gölü: Köyün genç erkekleri önüne set çekerek yüzme havuzu olarak kullanırlardı.

Fotoğraf 6 Çirton

 

 

8

KAYNAKLAR

 

Kaynaklar :

1.       Elazığ ağzı1. https://tr.wikipedia.org/wiki/ElazığAğzı

2.       Elazığ ağzı2 https://elazig.ktb.gov.tr/TR-245816/harput-agzi.html

3.       Elazığ ağzı 3 https://www.uludagsozluk.com/k/elaz%C4%B1%C4%9F-y%C3%B6resine-has-olan-kelimeler/

4.       Pertek ağzı https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/208499#:~:text=Pertek%20ve%20k%C3%B6ylerinde%20ya%C5%9Fayan%20Pilvenk,%C5%9Eavak%20a%C5%9Firetleri%20ise%20Kurmanci%20konu%C5%9Fmaktad%C4%B1rlar.

5.       https://www.ajindex.com/dosyalar/makale/acarindex-1423933589.pdf

6.       Ağın ağzı http://www.agin.gov.tr/agin-kulturu

7.       Kemaliye ağzı https://tr.wiktionary.org/wiki/Kategori:Kemaliye_a%C4%9Fz%C4%B1

8.       Çemişgezek ağzı http://cemisgezek.atspace.com/dictionary/language/accent.html

9.       Tunceli ağzı https://www.argoca.com/Kategori:Tunceli_s%C3%B6zl%C3%BC%C4%9F%C3%BC

10.   Çemişgezek ağzı http://cemisgezek.atspace.com/dictionary/mdictionary.html

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tablo 1 1950 li yıllarda köyümüz 43 hane, 187 nüfus.


 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol